19 Ağustos 2016 Cuma


Layık Olmak 

Uzun zamandır yazmıyordum bugün içimi dökmek dertleşmek istedim sizinle.. İnstagram da ve Facebook daki anlık paylaşımların dışında anlatacak ve yazacak o kadar çok birikti ki.. Tüm bunları düzenli olarak yazmak istiyorum. Burayı bir günlük gibi tutmak. Oyuncak Dükkanımın, Oyuncak Atölyemin ve Oyuncak hayallerimin günlüğü.. O zaman İlk yazıyla başlayalım. 

Bir söz vardır çok severim "Bir şeye sahip olmak değil layık olmak önemlidir" diye.. Oyuncak yapmaya başladığımda oyuncaklarımı alan ve atölyelerime katılan her çocuğun sevgisine layık olmak istedim. Çocuklardan, oyuncaklardan ve  bu tatlı iletişimden önce bu  kadar hassas değildim. Şimdi ise sevgiye nasıl karşılık vereceğini bilemeyen, sevildiği zaman kendinden geçen, bağ kuran ve çocuklara dünyaları vermek isteyen biri haline dönüştüm, Sevgilerine layık olmak için çalışıyor ve hayatlarının bir yerlerinde ve anılarında sonsuza kadar kalacağımı bilmenin verdiği huzurun içinde dünyanın tüm kötülüklerinin onlardan uzak kalmasını istiyorum ve üzerime düşeni gerçekleştirmeye çalışacağım. En çok da bu yıl daha çok sosyal sorumluluk projesi ve Banu Kurt Bebek Atölyesi tarafından düzenli bir burs fonu oluşturmasını sağlayacağım. Bu yıl yeni bir yıl yeni umutlarım ve yeni projelerim var. Sayfamda da yeni birşeyler yaptım, kredi kartıyla alışverişi koydum. Bu benim layık olmak konusundaki çabamın bir parçası.. çünkü alım gücünü herkes için eşitlemeye çalışıyorum ve aldığınıza asla pişman olmayacağınız oyuncakları üretmenin peşindeyim. 

Yapmak istediklerim ticari bir faaliyetin çok ötesinde bir yerlerde...Bebeklerimle kültür sanata destek oluyorum, müze bileti hediye ediyorum. Kadın girişimine destek oluyorum, bir şekilde kadınlara iş fırsatı yaratmaya çalışıyorum. Bazı bebeklerim bağış, eğitime destek olmak istiyorum. Devlete vergi ödüyorum. Tüm kullandığım malzemelerin sağlıklı ürünler olmasına dikkat ediyorum. Çok araştırıyorum, çok çalışıyorum. Türkiye de bir oyuncak üreticisi olmaya ve bir oyuncak fabrikası kurmaya kararlıyım. Sizlerin de desteğinizle bütün bunları yapabileceğime inanıyorum. Çünkü biliyorum ki artık sizlerde karın tokluğuna çalıştırılan zavallı Çinli işçiler tarafından üretilmiş ve ucuza satın alınan 10 tane oyuncak yerine bir tane oyuncak olmayı tercih ediyorsunuz. Biliyorum ki çocuklarınız için en iyisini istiyorsunuz. Yediklerinin doğal olmasına, giydiklerinin doğal olmasına özen gösteriyorsunuz. Oyuncaklarının da nasıl ve nerede üretildiği sizin için önemli.. İşte bu sebeple  öyle güzel ve minik bir fabrika kuracağım ki haftasonları gezmek için oyuncak fabrikama çocuklarınızla gelebileceksiniz. Limonata ve kurabiye eşliğinde bir oyuncak fabrikası nasıl olur oyuncaklar nasıl üretilir çocuklarınızla paylaşabileceksiniz. İşte en büyük hayalim. Yine sizinle paylaşmak istedim. Tıpkı 2009 yılında oyuncak yapmaya başladığımda paylaştığım aşağıda ki yazımda olduğu gibi.. Herşey sizinle  güzel.. 

Teşekkürlerim ve Sevgilerimle 

Bezden Bebek 

"Ben küçük bir çocukken gazeteler kartondan bebekler verirdi, bizde onları keser üzerlerine yine kartondan elbiseler biçerdik. Herşey bir parça kağıttandı, kartondan hayallerdi. Biz çocukken oyuncaklar, bezden bebeklerdi, kartondan elbiseler,  fatoş bebekleriydi, ağaçtan trenlerdi, beşiklerdi, bilyelerdi, gazoz kapağındandı oyuncaklar.. En büyük oyun bahçesi sokaklardı ve onlarca oyun oynanırdı. Şimdilerde ise  sokaklarda yüzlerce zararlı çin malı oyuncaklar satılıyor...
        Birgün çin malı oyuncakların çocuklar için zararlarını anlatan bir yazı okudum. Yazı tam alıntı yapacak olursam ; 

"Çin'den gelen oyuncaklardaki zararların saymakla bitmediği bugünlerde çocuklarımız için zararlı olan bu ürünleri artık çöpe atmanın tam zamanı! Çin malı oyuncakların içindeki kurşun özellikle 5 yaşın altındaki çocuklar için çok tehlikeli.. Kurşun, fiziksel ve zihinsel öğrenme problemi, zeka geriliği hatta kansere sebep oluyor. Böbreklere ve bağışıklık sistemine ciddi hasar veriyor." 

          Peki ne yapılabilirdi.. Yazının devamında üç önemli kuraldan bahsediliyordu,

1) Renkli Oyuncaklar çocuklar için tehlikeli olabilir. Kalite kontrolü yapılmış oyuncakları al.
2)  Uzakdoğudan gelen oyuncaklara dikkat et.
3)  Kendi oyuncağını kendin yap.


Ben bu üçüncü kuralla yola çıktım sevgili dostlar, amacım çocuklar için zararsız oyuncaklar yapmak ve bunu sizlerle paylaşmak.  Böylece birlikte öğrenerek yeni şeyler öğreterek büyüyebiliriz. Umarım yolumuz çok uzun ve eğlenceli geçer. Aramıza yeni anneler ve çocuklar katılır. Büyük ve kocaman bir aile oluruz."



Sevgiler,

Banu Kurt-2009

1 yorum:

ÖRGÜÇANTAM-Hatice yazıcı dedi ki...

3.cüsü her zaman en güzel yol. Ve yüreğinden gelen tüm dileklerin gerçekleşsin inş yolun açık olsun.